The post Juniper Router Hedefte appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber güvenlik dünyasında yankı uyandıran bir gelişme yaşandı. UNC3886 olarak takip edilen ve Çin bağlantılı olduğu düşünülen bir siber casusluk grubunun, Juniper Networks’ün ömrünü tamamlamış MX Serisi router’larını hedef aldığı tespit edildi. Amaçları mı? Özel olarak geliştirilmiş arka kapıları (backdoor) sisteme yerleştirmek ve iç ağ altyapısına sızmak.
Bu durum, siber saldırganların artık sadece dış cephedeki güvenlik önlemleriyle yetinmediğini, şirketlerin ve kurumların en kritik noktalarına, yani iç ağ altyapısına odaklandığını gösteriyor. UNC3886’nın bu saldırısı, siber güvenlik uzmanlarını alarma geçirdi ve ağ güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Söz konusu arka kapılar, sadece basit birer giriş noktası değil. Aktif ve pasif arka kapı fonksiyonlarına sahip olmalarının yanı sıra, gömülü script’lerle de donatılmış durumdalar. Bu da saldırganlara, hedef sistemler üzerinde geniş bir kontrol imkanı sağlıyor.
Peki, neden özellikle Juniper Networks MX Serisi router’lar hedef alınıyor? Bunun birkaç olası nedeni var:
Siber güvenlik uzmanları, bu saldırının potansiyel sonuçlarına dikkat çekiyor. Kuruluşların ve kurumların, ağ altyapılarını sürekli olarak izlemeleri, güvenlik açıklarını kapatmaları ve en önemlisi, güvenlik bilincini artırmaları gerektiğini vurguluyorlar.
Juniper Networks: Ağ çözümleri ve ekipmanları konusunda dünya liderlerinden biri olan Juniper Networks, özellikle yüksek performanslı router, switch ve güvenlik ürünleriyle tanınıyor. Birçok büyük kuruluş ve servis sağlayıcı tarafından tercih edilen Juniper Networks, siber saldırılarla da sık sık gündeme geliyor.
Peki, bu tür saldırılardan korunmak için neler yapılabilir?
UNC3886’nın bu saldırısı, siber tehditlerin ne kadar karmaşık ve hedef odaklı olabileceğini gösteriyor. Kuruluşların ve kurumların, siber güvenliğe yatırım yapmaları, önleyici tedbirler almaları ve siber tehditlere karşı her zaman uyanık olmaları gerekiyor. Unutmayın, güvenlik zincirinin en zayıf halkası, en büyük riski oluşturur!
The post Juniper Router Hedefte appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Desert Dexter Facebook Reklamlarını ve Telegram Bağlantılarını Kullanarak Kurban Buluyor appeared first on DijitalTurk.
]]>Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, Eylül 2024’ten beri bilinen bir zararlı yazılım olan AsyncRAT’ın değiştirilmiş bir versiyonunu yayan yeni bir kampanyanın hedefi haline geldi. Siber güvenlik uzmanları alarma geçti!
Positive Technologies araştırmacıları Klimentiy Galkin ve Stanislav Pyzhov’un geçtiğimiz hafta yayınladığı analizde, kampanyanın zararlı yazılımı yaymak için sosyal medyayı kullandığı ve bölgenin mevcut jeopolitik iklimiyle bağlantılı olduğu belirtildi. Peki, bu AsyncRAT tam olarak neyin nesi?
AsyncRAT, bilgisayar sistemlerine uzaktan erişim sağlayan kötü amaçlı bir yazılımdır. Saldırganlar, bu yazılımı kullanarak kurbanın bilgisayarına erişebilir, dosyaları çalabilir, casusluk yapabilir ve hatta fidye yazılımı gibi daha büyük saldırılar başlatabilirler. Bu nedenle, AsyncRAT ciddi bir siber tehdit olarak kabul edilir.
Araştırmacılar, saldırının zamanlaması ve hedef bölge göz önüne alındığında, bu kampanyanın Orta Doğu’daki mevcut jeopolitik gerilimlerle bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor. Sosyal medya platformlarının kötü amaçlı yazılımların yayılması için kullanılması, bu tür saldırıların ne kadar sofistike hale geldiğini gösteriyor.
Bu tür siber saldırılardan korunmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
Positive Technologies, dünya çapında siber güvenlik çözümleri sunan önde gelen bir şirkettir. Şirket, kurumların siber risklerini azaltmalarına ve dijital altyapılarını korumalarına yardımcı olmak için güvenlik açığı değerlendirmesi, sızma testi ve güvenlik izleme gibi çeşitli hizmetler sunmaktadır.
Bu tür siber saldırılar, dijital güvenliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Kullanıcıların bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması, bu tür tehditlere karşı en etkili savunma yöntemidir.
The post Desert Dexter Facebook Reklamlarını ve Telegram Bağlantılarını Kullanarak Kurban Buluyor appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Google Workspace Güvenliğinde Yeni Dönem appeared first on DijitalTurk.
]]>Günümüzün hızla dijitalleşen dünyasında, ekiplerin işbirliği yapması, fikir alışverişinde bulunması ve projeleri hayata geçirmesi için Google Workspace vazgeçilmez bir platform haline geldi. Ancak bu kolaylık ve verimlilik artışı, beraberinde yeni güvenlik risklerini de getiriyor. Siber suçlular, sürekli olarak sistemlerdeki açıkları arıyor, hassas verilere ulaşmanın ve kullanıcı hesaplarını ele geçirmenin yollarını deniyor. Bu nedenle, Google Workspace’i etkin bir şekilde korumak, her ölçekteki işletme için kritik bir öneme sahip.
Birçok kuruluş, Google Workspace ortamlarını korumak için farklı güvenlik araçlarını bir araya getirme yolunu seçiyor. Ancak bu parçalı yaklaşım, güvenlik açıklarına ve yönetim karmaşıklığına davetiye çıkarabiliyor. Farklı sistemlerin entegrasyonundaki zorluklar, uyumluluk sorunları ve yetersiz görünürlük, güvenlik ekiplerinin işini zorlaştırıyor.
İşte tam bu noktada, birleşik (unified) güvenlik devreye giriyor. Birleşik güvenlik, tüm Google Workspace ortamını tek bir platform üzerinden koruma imkanı sunan kapsamlı bir çözüm. Bu yaklaşım, aşağıdaki avantajları beraberinde getiriyor:
Google Workspace güvenliğinizi bir üst seviyeye taşımak için aşağıdaki adımları düşünebilirsiniz:
Google Workspace, ekiplerin verimli bir şekilde çalışmasını sağlayan güçlü bir platform. Ancak bu platformun sunduğu avantajlardan tam olarak yararlanabilmek için güvenliğinizi ciddiye almanız gerekiyor. Birleşik güvenlik çözümleri, Google Workspace ortamınızı koruma altına almanın ve işinizi güvende tutmanın en etkili yollarından biridir. Unutmayın, güvenlik sadece bir ürün değil, sürekli bir süreçtir ve proaktif önlemler almak, olası riskleri en aza indirmenize yardımcı olacaktır.
Ek Bilgi: Google Workspace (eski adıyla G Suite), Google tarafından sunulan bir bulut tabanlı üretkenlik ve işbirliği araçları paketidir. Gmail, Drive, Takvim, Dokümanlar, E-Tablolar ve Slaytlar gibi uygulamaları içerir ve işletmelerin iletişim kurmasını, dosya paylaşmasını ve projeler üzerinde birlikte çalışmasını kolaylaştırır.
[Editörün Adı Soyadı], [Haber Sayfasının Adı]’nda uzun yıllardır [Pozisyonu] olarak görev yapmaktadır. Siber güvenlik başta olmak üzere teknoloji dünyasındaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve okuyuculara anlaşılır ve ilgi çekici içerikler sunmaktadır.
The post Google Workspace Güvenliğinde Yeni Dönem appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Sahte Kütüphaneler ile Python Geliştiricileri Hedef Alınarak Cüzdanlara Saldırılıyor. appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber güvenlik uzmanları, popüler kütüphaneleri taklit ederek Ethereum özel anahtarlarını çalmak üzere tasarlanmış kötü amaçlı bir Python paketini Python Package Index (PyPI) deposunda tespit etti. Python geliştiricileri için kritik uyarı!
Söz konusu paket, “set-utils” olarak adlandırılıyor ve şimdiye kadar 1.077 kez indirildiği belirlendi. Neyse ki, bu zararlı yazılım artık resmi kayıttan indirilemiyor. Ancak, bu olay, açık kaynak ekosistemindeki potansiyel risklerin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Araştırmacılar, bu paketin basit bir Python yardımcı aracı gibi davrandığını ancak arka planda sinsi emeller taşıdığını vurguluyor. Kripto para cüzdanlarına sahip Python geliştiricileri, sistemlerini bu türden tehditlere karşı korumak için ekstra dikkatli olmalı.
Ethereum: Vitalik Buterin tarafından 2015 yılında hayata geçirilen, merkeziyetsiz uygulamaların ve akıllı sözleşmelerin geliştirilmesine olanak tanıyan açık kaynaklı bir blok zinciri platformudur. Kripto para birimi Ether (ETH) ile de tanınır.
“set-utils” paketi, masum bir kütüphane gibi görünerek geliştiricilerin sistemlerine sızmayı başarıyor. Kurulumun ardından arka planda çalışarak Ethereum özel anahtarlarını ele geçirmeye çalışıyor. Saldırganlar, bu anahtarları kullanarak kurbanların kripto para cüzdanlarına erişebilir ve fonlarını çalabilir.
Siber güvenlik uzmanları, Python geliştiricilerini bu türden tehditlere karşı uyararak şu önlemleri almalarını tavsiye ediyor:
“set-utils” vakası, açık kaynak ekosisteminde güvenlik kontrollerinin ve topluluk denetiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Geliştiricilerin ve kullanıcıların bilinçli olması, bu türden kötü amaçlı yazılımların yayılmasını engellemek için kritik öneme sahip.
Unutmayın, dijital dünyada güvende kalmak için tetikte olmak ve en son güvenlik tehditlerinden haberdar olmak hayati önem taşıyor. Kripto varlıklarınızı korumak için gerekli önlemleri alın ve şüpheli durumlarda derhal yetkililere başvurun.
The post Sahte Kütüphaneler ile Python Geliştiricileri Hedef Alınarak Cüzdanlara Saldırılıyor. appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Silk Typhoon, Tedarik Zincirini Hedef Alarak Ağlara Sızıyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>Microsoft’un güvenlik araştırmacıları, Ocak 2021’de Microsoft Exchange sunucularındaki sıfır gün açıklarını kullanarak büyük bir saldırı dalgasına neden olan Çin bağlantılı siber saldırı grubu Silk Typhoon’un (eski adıyla Hafnium) taktik değiştirdiğini ortaya koydu. Artık bu tehlikeli aktör, kurumsal ağlara ilk erişimi elde etmek için bilgi teknolojileri (BT) tedarik zincirini hedef alıyor.
Microsoft Threat Intelligence ekibinin son bulgularına göre, Silk Typhoon, doğrudan hedeflenen şirketlere saldırmak yerine, bu şirketlere hizmet veren BT tedarikçilerini hedef alarak kurumsal ağlara sızmayı amaçlıyor. Bu yöntem, saldırganların daha geniş bir etki alanına ulaşmasını ve daha karmaşık savunma mekanizmalarını aşmasını sağlıyor.
Silk Typhoon (Hafnium): Çin hükümetiyle bağlantılı olduğu düşünülen, oldukça sofistike ve hedef odaklı siber saldırılar gerçekleştiren bir APT (Advanced Persistent Threat – Gelişmiş Kalıcı Tehdit) grubudur. Özellikle Microsoft Exchange sunucularındaki güvenlik açıklarını kullanarak bilgi çalma, casusluk ve fidye yazılımı yayma gibi faaliyetlerde bulunmuştur.
Uzmanlar, Silk Typhoon’un bu taktik değişikliğinin arkasında yatan temel amacın, daha fazla sayıda hedefe ulaşmak ve izlerini gizlemek olduğunu belirtiyor. Tedarik zinciri saldırısı, saldırganların tek bir zayıf halka üzerinden birçok potansiyel kurbana erişmesini sağlıyor. Ayrıca, saldırının kaynağını tespit etmek de daha zor hale geliyor.
Microsoft, şirketleri bu yeni tehdide karşı uyararak, BT tedarikçilerinin güvenlik uygulamalarını dikkatlice denetlemelerini ve güvenlik açıklarını kapatmak için gerekli önlemleri almalarını tavsiye ediyor. Aksi takdirde, şirketler istemeden Silk Typhoon gibi siber saldırı gruplarının hedefi haline gelebilir.
Silk Typhoon’un taktik değiştirmesi, siber güvenlik tehditlerinin sürekli evrim geçirdiğini gösteriyor. Şirketlerin, BT tedarik zincirlerini güvence altına almak ve proaktif güvenlik önlemleri almak için sürekli olarak tetikte olması gerekiyor. Unutmayın, güvenlik sadece bir ürün değil, sürekli bir süreçtir.
The post Silk Typhoon, Tedarik Zincirini Hedef Alarak Ağlara Sızıyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Kripto Para Borsası Garantex’e Büyük Operasyon appeared first on DijitalTurk.
]]>Uluslararası kolluk kuvvetlerinden oluşan bir koalisyon, ABD Hazine Bakanlığı tarafından Nisan 2022’de yaptırım uygulanan kripto para borsası Garantex (“garantex[.]org”) ile ilişkili web sitesine el koydu. Bu operasyon, yaptırımlardan yaklaşık üç yıl sonra gerçekleşti.
Amerika Birleşik Devletleri Başsavcısı’nın talimatıyla hareket eden ABD Gizli Servisi, bir el koyma emri doğrultusunda Garantex’in alan adına el koydu. Bu hamle, kripto para dünyasında yankı uyandırdı ve yasa dışı faaliyetlere karışan borsalara yönelik baskının ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Garantex: Kripto para alım satım platformu olarak faaliyet gösteren bir borsadır. ABD Hazine Bakanlığı, Garantex’i kara para aklama ve diğer yasa dışı faaliyetlere aracılık ettiği gerekçesiyle 2022 yılında yaptırım listesine almıştı. Bu yaptırımlar, borsanın ABD ile ilişkili finansal sistemlere erişimini kısıtlamayı amaçlıyordu.
ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırımlarının ardından, uluslararası kolluk kuvvetleri Garantex üzerinde baskıyı artırmıştı. Web sitesine el konulması, bu baskının somut bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Bu operasyon, farklı ülkelerden güvenlik güçlerinin iş birliğiyle yasa dışı faaliyetlere karşı ne kadar etkili olunabileceğini gösteriyor.
Garantex’in web sitesinin ele geçirilmesi, kripto para piyasasında faaliyet gösteren diğer borsalar için de önemli bir uyarı niteliğinde. Yasa dışı faaliyetlere karışan veya yeterli denetim mekanizmalarına sahip olmayan platformlar, benzer yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu durum, kripto para piyasasında daha şeffaf ve güvenli bir ortamın oluşmasına katkı sağlayabilir.
Web sitesine el konulmasının ardından, Garantex hakkında açılan soruşturma derinleştirilecek. Elde edilen deliller doğrultusunda, borsanın yöneticileri ve yasa dışı faaliyetlere karışan diğer kişiler hakkında yasal işlem başlatılabilir. Sürecin nasıl ilerleyeceği ve Garantex’in geleceği, merakla bekleniyor.
The post Kripto Para Borsası Garantex’e Büyük Operasyon appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Kimlik Hırsızlığı – Bulut ve Uzaktan Çalışma Güvenlik Risklerini Nasıl Artırıyor? appeared first on DijitalTurk.
]]>Günümüzde bulut hizmetlerinin, SaaS uygulamalarının ve uzaktan çalışmanın hızla yaygınlaşması, şirketlerin işleyiş biçimini kökten değiştirdi. Bu teknolojik gelişmeler, bir yandan muazzam fırsatlar sunarken, diğer yandan da önemli güvenlik tehditleri oluşturan karmaşık durumlar yarattı. Peki, bu güvenlik açıklarının temelinde ne yatıyor dersiniz? Cevap basit: Kimlik! Şirket güvenliğine açılan kapı ve bir numaralı saldırı vektörü.
Artık her şeyin dijitalleştiği bir çağda yaşıyoruz. Çalışanlar, tedarikçiler ve müşteriler, şirket ağlarına kimlikleri aracılığıyla erişiyor. Bu da kimlikleri, siber suçlular için en cazip hedef haline getiriyor. Başarılı bir kimlik hırsızlığı saldırısı, şirket verilerinin çalınmasına, fidye yazılımı saldırılarına ve itibar kaybına yol açabilir.
Peki, bu tehditler nasıl ortaya çıkıyor? İşte birkaç örnek:
* Zayıf Parolalar: “123456” veya “password” gibi kolay tahmin edilebilir parolalar kullanmak, hacker’ların işini kolaylaştırıyor.
* Kimlik Avı (Phishing) Saldırıları: Sahte e-postalar veya web siteleri aracılığıyla kullanıcıların kimlik bilgilerini ele geçirmeye yönelik yapılan saldırılar.
* Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama (MFA) Eksikliği: Parola dışında ek bir güvenlik katmanı olmaması, saldırganların hesaba erişmesini kolaylaştırıyor.
* Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM) Zafiyetleri: Yüksek yetkilere sahip hesapların kötüye kullanılması, şirket içinde büyük hasarlara yol açabiliyor.
Bulut hizmetleri ve uzaktan çalışma, şirketlerin daha esnek ve çevik olmasına olanak tanırken, aynı zamanda kimlik güvenliği açısından da yeni zorluklar getiriyor:
* Dağınık Kimlikler: Şirketler, farklı bulut platformları ve SaaS uygulamalarında çok sayıda kimliği yönetmek zorunda kalıyor. Bu durum, kimliklerin takibini ve güvenliğini zorlaştırıyor.
* Erişim Kontrolü Zorlukları: Çalışanların farklı cihazlardan ve konumlardan şirket kaynaklarına erişmesi, erişim kontrolünü karmaşık hale getiriyor. Yanlış yapılandırılmış erişim izinleri, güvenlik açıklarına davetiye çıkarabiliyor.
* Görünürlük Eksikliği: Şirketlerin, bulut ortamındaki kimlik aktivitelerini izlemesi ve analiz etmesi zorlaşabiliyor. Bu durum, anormal davranışları tespit etmeyi ve müdahale etmeyi geciktiriyor.
Kimlik yönetimi denilince akla gelen önemli isimlerden birisi de şüphesiz, Siber güvenlik alanında uzman ve Microsoft eski CEO’su olan Satya Nadella‘dır.
Satya Nadella Kimdir?
Satya Nadella; Hint asıllı Amerikalı yönetici ve mühendis. Microsoft’un eski CEO’sudur. Nadella, 4 Şubat 2014 tarihinde bu göreve gelmiştir. Daha öncesinde Microsoft’ta Bulut ve Kurumsal Hizmetler’den sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürütmekteydi.
Kimlik güvenliğini güçlendirmek için atabileceğimiz adımlar:
* Güçlü Parolalar Kullanın: Karmaşık ve tahmin edilmesi zor parolalar oluşturun. Parola yöneticisi kullanmayı düşünebilirsiniz.
* Çok Faktörlü Kimlik Doğrulamayı (MFA) Etkinleştirin: Parola dışında ek bir güvenlik katmanı ekleyerek, hesabınızın güvenliğini önemli ölçüde artırın.
* Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM) Uygulayın: Yüksek yetkilere sahip hesapların erişimini sıkı bir şekilde kontrol edin ve izleyin.
* Kimlik Yönetimi Çözümlerine Yatırım Yapın: Bulut tabanlı kimlik yönetimi çözümleri, kimliklerinizi merkezi olarak yönetmenize ve güvenliğini sağlamanıza yardımcı olabilir.
* Sürekli İzleme ve Analiz Yapın: Kimlik aktivitelerini sürekli olarak izleyin ve analiz edin. Anormal davranışları tespit etmeye ve müdahale etmeye yönelik sistemler kurun.
Kimlik güvenliği, günümüzün siber güvenlik ortamında hayati bir öneme sahip. Bulut ve uzaktan çalışma gibi faktörlerin getirdiği yeni zorluklarla başa çıkmak için şirketlerin kimlik yönetimi stratejilerini gözden geçirmesi ve güçlendirmesi gerekiyor. Unutmayın, kimlikleriniz güvende değilse, verileriniz de güvende değil!
The post Kimlik Hırsızlığı – Bulut ve Uzaktan Çalışma Güvenlik Risklerini Nasıl Artırıyor? appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Android Kullanıcıları İçin Mart 2025 Güvenlik Güncellemesi Yayınlandı appeared first on DijitalTurk.
]]>Google, Android cihazların güvenliğini artırmak için Mart 2025 aylık güvenlik bültenini yayınladı. Bu güncelleme, cihazları potansiyel siber saldırılardan korumak amacıyla toplamda 44 güvenlik açığını kapatıyor. En dikkat çekici nokta ise, bu güvenlik açıklarından ikisinin, yayınlanmadan önce aktif olarak kötü niyetli kişiler tarafından kullanılıyor olması!
Güncelleme, Android Açık Kaynak Projesi (AOSP) ve Qualcomm, MediaTek gibi satıcıya özel bileşenlerde bulunan güvenlik açıklarını gideriyor. Bu yamalar, cihazınızın performansını artırmanın yanı sıra, gizliliğiniz ve güvenliğiniz için de hayati önem taşıyor.
Google’ın açıklamasına göre, bazı güvenlik açıkları, güncelleme yayınlanmadan önce aktif olarak kötüye kullanılıyordu. Bu durum, güncellemenin aciliyetini ve önemini bir kez daha vurguluyor. Cihazınızı güncelleyerek, bu tür saldırılara karşı kendinizi koruma altına alabilirsiniz.
Özellikle dikkat edilmesi gereken iki kritik açık bulunuyor:
Bu açık, sistemdeki Framework bileşeninde bulunuyor ve saldırganların “Android/data” veya “Android/obb” gibi hassas klasörlere yetkisiz erişim sağlamasına olanak tanıyordu. Bu klasörler, uygulamaların ve oyunların önemli verilerini içerdiği için, bu açık ciddi sonuçlara yol açabilirdi.
Güncellemeler, cihaz üreticileri (Samsung, Google Pixel vb.) tarafından dağıtılıyor. Telefonunuzdaki güvenlik açığını gidermek için aşağıdaki adımları izleyin:
Güncelleme işlemi sırasında cihazınızın şarjda olduğundan ve Wi-Fi bağlantınızın aktif olduğundan emin olun. Güncelleme işlemi biraz zaman alabilir, bu yüzden sabırlı olun.
Google, Android’in güvenliğini sürekli olarak geliştirmek için çalışıyor. Daha hızlı ve kolay güncelleme süreçleri veya Project Zero gibi güvenlik araştırmacılarıyla işbirliği gibi yenilikler, Android ekosistemini daha güvenli hale getirmeyi amaçlıyor.
Project Zero: Google’ın güvenlik araştırmacılarından oluşan ekibidir. Bu ekip, sıfır gün (zero-day) olarak bilinen, henüz yaması yayınlanmamış güvenlik açıklarını bulmak ve raporlamakla görevlidir. Amaçları, bu açıkları kötü niyetli kişilerden önce tespit ederek, kullanıcıların güvenliğini sağlamaktır.
Android cihazınızın güvenliğini sağlamak için en önemli adımlardan biri, güvenlik güncellemelerini düzenli olarak yüklemektir. Bu güncellemeler, cihazınızdaki güvenlik açıklarını kapatarak, verilerinizi ve gizliliğinizi korur. Unutmayın, güvenlik konusunda bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak, sizin ve cihazınızın güvenliği için hayati önem taşır.
The post Android Kullanıcıları İçin Mart 2025 Güvenlik Güncellemesi Yayınlandı appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Ransomware Gruplarının Sayısı Yüzde 40 Arttı! appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber güvenlik dünyası için alarm zilleri çalıyor! 2024 yılı, fidye yazılımı (ransomware) saldırılarında yaşanan çarpıcı artışla kayıtlara geçti. Küresel çapta tam 5.414 ransomware saldırısı tespit edildi. Bu rakam, 2023 yılına kıyasla yüzde 11’lik bir artış anlamına geliyor.
Yıla sakin bir başlangıç yapan siber saldırılar, özellikle yılın ikinci çeyreğinde (Q2) hız kazandı. Ancak asıl büyük patlama, dördüncü çeyrekte (Q4) yaşandı. Sadece bu dönemde 1.827 saldırı gerçekleşti. Bu, tüm yıl boyunca yaşanan saldırıların yüzde 33’ünü oluşturuyor!
Büyük ransomware gruplarına yönelik emniyet güçlerinin başarılı operasyonları, siber suç dünyasında önemli bir değişime yol açtı. Özellikle, sektörün önde gelen isimlerinden LockBit gibi grupların çökertilmesi, piyasada bir boşluk yarattı. Bu durum, daha küçük ve daha rekabetçi yeni çetelerin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
LockBit Kimdir? LockBit, fidye yazılımı hizmeti (RaaS) modeliyle çalışan, dünya genelinde birçok kuruluşu hedef alan ve son yıllarda adından sıkça söz ettiren bir siber suç örgütüdür.
2023 yılında 68 olan aktif ransomware grubunun sayısı, 2024 yılında yüzde 40 artarak 95’e yükseldi. Bu durum, fidye yazılımı tehdidinin giderek daha karmaşık ve yaygın hale geldiğini gösteriyor.
Ransomware saldırılarındaki bu artış, bireylerin ve kurumların siber güvenlik önlemlerini gözden geçirmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Unutmayın, bilinçli olmak ve doğru önlemleri almak, siber saldırılardan korunmanın en etkili yoludur.
Siber güvenliğinizi artırmak için şu adımları düşünebilirsiniz:
Unutmayın, siber güvenlik sadece bir ürün değil, sürekli devam eden bir süreçtir.
The post Ransomware Gruplarının Sayısı Yüzde 40 Arttı! appeared first on DijitalTurk.
]]>The post ⚡ Sıfırıncı Gün (Zero-Day) Saldırısı Tehlikesi. appeared first on DijitalTurk.
]]>Teknoloji dünyasında bir haftayı daha geride bırakırken, siber güvenlik cephesinde yaşananlar adeta nefesleri kesti. 23 yaşındaki Sırp aktivistin Android cihazına yönelik sıfırıncı gün (zero-day) saldırısı, dijital dünyanın ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Öte yandan, Microsoft’un yapay zeka destekli siber suçlara dair açıklamaları ve ortaya çıkan devasa veri ihlali, güvenlik önlemlerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Sırbistan’da aktivizm faaliyetleri yürüten 23 yaşındaki bir genç, haftanın en talihsiz isimlerinden biri oldu. Android cihazındaki bir güvenlik açığı (sıfırıncı gün, yani henüz yaması olmayan bir açık) nedeniyle hedef haline gelen aktivistin telefonuna sızıldı ve kişisel verileri tehlikeye girdi. Bu olay, Android kullanıcılarının güvenlik güncellemelerini takip etmelerinin ve bilinmeyen kaynaklardan uygulama yüklememelerinin önemini bir kez daha vurguluyor.
Sıfırıncı gün saldırısı, bir yazılımda bulunan ve henüz geliştiricisi tarafından bilinmeyen bir güvenlik açığından faydalanılarak gerçekleştirilen saldırıdır. Bu tür saldırılar, yama yayınlanmadan önce gerçekleştiği için oldukça tehlikelidir ve önlenmesi zordur.
Microsoft, siber suçluların yapay zeka (AI) araçlarını kullanarak zararlı eylemlerde bulunduğunu açıkladı. Özellikle “harmful pranks” (zararlı şakalar) olarak tanımlanan ve büyük olasılıkla oltalama (phishing) ve sosyal mühendislik saldırılarıyla bağlantılı eylemler için AI’nın kullanılması, güvenlik uzmanlarını endişelendiriyor. Yapay zekanın suçluların elinde giderek daha güçlü bir silaha dönüştüğü bu durum, savunma mekanizmalarının da yapay zeka destekli olarak geliştirilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Microsoft Corporation: Bilgisayar yazılımları, tüketici elektroniği, kişisel bilgisayarlar ve ilgili hizmetler geliştiren, lisanslayan, destekleyen ve satan çok uluslu bir Amerikan teknoloji şirketidir. Bill Gates ve Paul Allen tarafından 4 Nisan 1975’te kurulmuştur.
Haftanın en önemli gelişmelerinden biri de, devasa bir “canlı sır” (live secrets) koleksiyonunun ortaya çıkması oldu. Bu terim genellikle, aktif olarak kullanılan API anahtarları, parolalar ve diğer hassas bilgileri ifade eder. Bu tür bilgilerin ele geçirilmesi, büyük çaplı veri ihlallerine, sistemlere yetkisiz erişime ve hatta fidye yazılımı saldırılarına yol açabilir. Bu olay, şirketlerin ve bireylerin hassas verilerini koruma konusunda ne kadar dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha kanıtladı.
Bu olaylardan çıkarılacak dersler net: Dijital dünyada güvende kalmak için sürekli tetikte olmak gerekiyor. İşte size bazı temel öneriler:
Unutmayın, siber güvenlik bir süreçtir ve sürekli dikkat gerektirir. Bu basit önlemleri alarak kendinizi ve verilerinizi koruyabilirsiniz.
The post ⚡ Sıfırıncı Gün (Zero-Day) Saldırısı Tehlikesi. appeared first on DijitalTurk.
]]>The post RDP’nin Karanlık Yüzü: Siber Saldırılar İçin Açık Kapı appeared first on DijitalTurk.
]]>Microsoft tarafından geliştirilen RDP (Uzak Masaüstü Protokolü), bir ağ üzerinden başka bir bilgisayara erişmenizi ve onu kontrol etmenizi sağlayan harika bir teknoloji. Sanki ofis bilgisayarınız her zaman yanınızdaymış gibi! İşletmeler için bu, IT personelinin sistemleri uzaktan yönetebileceği ve çalışanların evden veya herhangi bir yerden çalışabileceği anlamına geliyor. RDP, günümüzün çalışma ortamında gerçek bir dönüştürücü güç.
Ancak madalyonun diğer yüzü de var. The Hacker News’te yayınlanan bir makale, RDP‘nin IT ekipleri için hem kritik bir araç hem de ciddi bir risk kaynağı olduğunu vurguluyor.
RDP, uzaktan sistem yönetimi için yaygın olarak kullanılsa da, yanlış yapılandırıldığında veya yetersiz güvenlik önlemleriyle korunduğunda önemli güvenlik riskleri oluşturuyor. Siber suçlular, kaba kuvvet saldırıları, kimlik bilgisi hırsızlığı ve güvenlik açığı istismarı yoluyla açıkta kalan RDP portlarını sıklıkla hedef alıyor. Bu durum genellikle fidye yazılımı saldırılarına veya veri ihlallerine yol açabiliyor.
Peki, RDP‘nin sunduğu operasyonel avantajlardan faydalanırken, aynı zamanda güvenliğinizi nasıl sağlayabilirsiniz? İşte bazı önemli öneriler:
Kuruluşların, evrimi takip eden siber tehditlere karşı korunmak için RDP yapılandırmalarını düzenli olarak denetlemeleri ve çok katmanlı savunma stratejileri benimsemeleri büyük önem taşıyor.
RDP kritik bir araç olmanın yanı sıra potansiyel bir güvenlik açığı da olabilir. Doğru önlemleri alarak, RDP‘nin sunduğu kolaylıklardan faydalanırken aynı zamanda siber saldırılara karşı korunabilirsiniz.
Önemli Not: Bu makalede bahsedilen güvenlik önlemleri genel tavsiyelerdir. Kuruluşunuzun özel ihtiyaçlarına ve risk profiline uygun bir güvenlik stratejisi geliştirmek için bir siber güvenlik uzmanına danışmanız önerilir.
The post RDP’nin Karanlık Yüzü: Siber Saldırılar İçin Açık Kapı appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Hacker’lar Rus Teknoloji Şirketlerini Hedef Alıyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber güvenlik dünyasında yeni bir tehdit alarmı! “Space Pirates” (Uzay Korsanları) olarak bilinen bir siber suç örgütünün, Rusya’daki bilgi teknolojileri (BT) kuruluşlarını hedef alan kötü amaçlı bir kampanya başlattığı tespit edildi. Bu kampanya, daha önce belgelenmemiş “LuckyStrike Agent” adlı bir zararlı yazılım kullanıyor.
Bu tehlikeli aktivite, Kasım 2024’te Rus devletine ait telekomünikasyon şirketi Rostelecom’un siber güvenlik kolu olan Solar tarafından tespit edildi. Solar, bu aktiviteyi “Erudite Mogwai” adıyla takip ediyor.
Siber suç örgütleri genellikle gizli operasyonlar yürüttükleri için, “Space Pirates” hakkında kesin bilgiler sınırlı olabilir. Ancak genellikle bu tür gruplar, finansal kazanç elde etmek, siyasi amaçlara hizmet etmek veya istihbarat toplamak gibi çeşitli motivasyonlarla hareket ederler. “Space Pirates” adının seçimi, grubun kullandığı teknikler veya hedefleriyle ilgili bir gönderme olabilir. Örneğin, uydu iletişimi veya uzay teknolojileriyle ilgili hedeflere odaklanıyor olabilirler.
“LuckyStrike Agent” hakkında henüz çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, bu tür yeni keşfedilen zararlı yazılımlar genellikle gelişmiş teknikler kullanır ve tespit edilmeleri zordur. Bu yazılım, hassas verileri çalmak, sistemlere zarar vermek veya fidye yazılımı saldırıları düzenlemek amacıyla tasarlanmış olabilir.
Solar tarafından “Erudite Mogwai” olarak adlandırılan bu aktivite, Rus BT sektörüne yönelik ciddi bir siber tehdit oluşturuyor. Bu tür hedeflenmiş saldırılar, kritik altyapıyı etkileyebilir, ekonomik kayıplara neden olabilir ve ulusal güvenlik riskleri yaratabilir.
Bu tür siber saldırılara karşı korunmak için uzmanlar şu önlemleri öneriyor:
“Space Pirates” ve “LuckyStrike Agent” gibi siber tehditler, sürekli gelişen ve karmaşık hale gelen siber güvenlik manzarasının birer göstergesi. Kuruluşların bu tür tehditlere karşı hazırlıklı olmaları, proaktif güvenlik önlemleri almaları ve siber güvenlik konusunda farkındalıklarını artırmaları kritik önem taşıyor.
The post Hacker’lar Rus Teknoloji Şirketlerini Hedef Alıyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>The post GenAI – Çalışanların %89’u Onaysız Yapay Zeka Kullanıyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>LayerX’in “Enterprise GenAI Data Security Report 2025” raporu, kurumsal yapay zeka kullanımında çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor: Çalışanların neredeyse %90’ı, BT departmanının bilgisi ve onayı dışında, yani “gölge yapay zeka” olarak tabir edilen yöntemlerle GenAI çözümlerine başvuruyor. Bu durum, veri sızıntısından uyumluluk ihlallerine kadar ciddi güvenlik riskleri barındırıyor.
Gölge yapay zeka, çalışanların şirket BT departmanının onayı olmadan, genellikle kişisel veya halka açık yapay zeka araçlarını (örneğin ChatGPT gibi) kullanması anlamına geliyor. Bu durum aşağıdaki riskleri beraberinde getiriyor:
The Hacker News’te yayınlanan makale, LayerX’in raporuna dayanarak bu tehlikeli trende dikkat çekiyor. Makalede, çalışanların dikkatsizce kullandığı halka açık GenAI araçlarının şirketler için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.
ChatGPT: OpenAI tarafından geliştirilen, oldukça popüler bir yapay zeka sohbet robotudur. Kullanıcının metin tabanlı girdilerine doğal dil işleme yetenekleriyle yanıt verir. Farklı görevler için kullanılabilen çok yönlü bir araçtır.
Kurumların bu riskleri bertaraf etmek için atması gereken adımlar şunlar:
Yapay zeka, şirketler için büyük fırsatlar sunuyor. Ancak bu fırsatları değerlendirirken güvenlik risklerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Doğru stratejilerle, yapay zekanın gücünden güvenle faydalanabilir, hem inovasyonu destekleyebilir hem de veri güvenliğinizi sağlayabilirsiniz.
The post GenAI – Çalışanların %89’u Onaysız Yapay Zeka Kullanıyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>The post PolarEdge: Cisco, ASUS, QNAP ve Synology Cihazlar Botnet Tuzağına Düşüyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber güvenlik dünyasında alarm zilleri çalıyor! Yeni keşfedilen “PolarEdge” botneti, Cisco, ASUS, QNAP ve Synology gibi markaların kenar cihazlarını hedef alarak büyük bir tehdit oluşturuyor. Fransız siber güvenlik şirketi Sekoia’nın yaptığı açıklamaya göre, kimliği belirsiz saldırganlar, 2023’ün sonlarından bu yana CVE-2023-20118 güvenlik açığını kullanarak cihazlara arka kapı yerleştiriyor.
The Hacker News’in haberine göre, PolarEdge botneti, Cisco ve D-Link router’lardaki güvenlik açıklarını kullanarak cihazları ele geçiriyor ve kötü amaçlı faaliyetler için kullanıyor. İşte dikkat çeken noktalar:
PolarEdge, tespit edilmekten kaçınmak için karmaşık gizleme teknikleri kullanıyor ve router yapılandırmalarını değiştirerek kalıcılığını sağlıyor.
Palo Alto Networks’ün Unit 42 ekibi tarafından keşfedilen botnetin, geçmişte “AndoryuBotnet” gibi kampanyalarla bağlantılı olduğu düşünülüyor.
Siber güvenlik uzmanları, PolarEdge botnetine karşı alınması gereken önlemler konusunda uyarıyor:
PolarEdge botneti, güncellenmemiş router’ların oluşturduğu sürekli tehdidi ve IoT ekosistemlerindeki genişleyen saldırı yüzeylerinin risklerini bir kez daha vurguluyor. Kendinizi ve ağınızı korumak için gerekli önlemleri almayı ihmal etmeyin!
Detaylı bilgi için The Hacker News’teki makaleyi okuyabilirsiniz.
CVE-2023-20024, Cisco Küçük İşletme RV016, RV042, RV042G ve RV082 serisi yönlendiricilerde bulunan kritik bir uzaktan kod yürütme (RCE) açığıdır. CVSS puanı 6.5 olan bu güvenlik açığı, saldırganların yetkisiz bir şekilde kod çalıştırmasına ve cihazların kontrolünü ele geçirmesine olanak tanır.
Palo Alto Networks: Dünya genelinde faaliyet gösteren, merkezi Santa Clara, Kaliforniya’da bulunan bir siber güvenlik şirketidir. Ağ güvenliği, bulut güvenliği, uç nokta güvenliği ve tehdit istihbaratı gibi alanlarda çözümler sunmaktadır. Unit 42, Palo Alto Networks’ün global tehdit istihbarat ekibidir.
The post PolarEdge: Cisco, ASUS, QNAP ve Synology Cihazlar Botnet Tuzağına Düşüyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>The post 1.5 Milyar Dolarlık Bybit Hack’inin Arkasında Kuzey Kore mi Var? appeared first on DijitalTurk.
]]>Kripto para dünyası yeni bir sarsıntıyla karşı karşıya! ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), kripto para borsası Bybit’te yaşanan ve rekor kıran 1.5 milyar dolarlık hack olayının arkasında Kuzey Koreli tehdit aktörlerinin olduğunu resmen açıkladı. Şirketin CEO’su Ben Zhou ise bu açıklamaya “Lazarus’a karşı savaş” ilan ederek cevap verdi.
FBI, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin (Kuzey Kore) kripto para borsasından yapılan sanal varlık hırsızlığından sorumlu olduğunu ve bunun belirli bir gruba atfedildiğini belirtti. Bu iddia, kripto para piyasasında büyük yankı uyandırdı ve güvenlik endişelerini yeniden alevlendirdi.
Olayın detaylarına inildiğinde, hack’in üçüncü taraf bir cüzdan hizmeti sağlayıcısı olan Safewallet’ı hedef alan bir tedarik zinciri saldırısıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkıyor. Saldırganlar, Safewallet’ın yazılım güncelleme mekanizmasını ele geçirerek meşru güncellemelerine kötü amaçlı kod enjekte etti. Bybit, bu kurcalanmış güncellemeleri entegre ettiğinde, hacker’lar Bybit’in sistemlerine sızarak yetkisiz erişim sağladı ve potansiyel olarak kullanıcı fonlarının veya verilerinin çalınmasına yol açtı.
Bu olay, üçüncü taraf bağımlılıklarındaki ve tedarik zinciri güvenliğindeki güvenlik açıklarını gözler önüne seriyor. Her iki şirket de şu anda ihlali araştırıyor ve Safewallet, tehlikeye atılan güncelleme sürecini ele almaya çalışıyor.
Bu tür olayların önüne geçebilmek ve güvenliği en üst düzeye çıkarmak adına kullanıcılara aşağıdaki önlemleri almaları şiddetle tavsiye ediliyor:
Bu son olay, kripto endüstrisinde üçüncü taraf hizmetlerinin titizlikle incelenmesinin ve gelişmiş siber güvenlik uygulamalarının hayati önem taşıdığını bir kez daha vurguluyor. Kripto para birimlerinin popülaritesi arttıkça, siber saldırılar da giderek daha karmaşık ve hedefli hale geliyor. Bireysel kullanıcıların ve şirketlerin güvenlik önlemlerini sürekli olarak güncel tutmaları ve potansiyel tehditlere karşı tetikte olmaları gerekiyor.
Bu olayla ilgili gelişmeler yaşandıkça sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz. Kripto dünyasındaki en son haberler ve analizler için bizi takip etmeye devam edin!
Lazarus Grubu, Kuzey Kore ile bağlantılı olduğu düşünülen, oldukça aktif ve tehlikeli bir siber suç örgütüdür. Genellikle finansal kazanç elde etmek amacıyla devlet destekli siber casusluk ve sabotaj faaliyetleri yürütmektedirler. Kripto para hırsızlığı, fidye yazılımı saldırıları ve banka soygunları gibi çeşitli suçlara karıştıkları bilinmektedir. Son yıllarda kripto para sektöründeki etkinlikleri önemli ölçüde artmıştır.
The post 1.5 Milyar Dolarlık Bybit Hack’inin Arkasında Kuzey Kore mi Var? appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Krpano: 350’den Fazla Web Sitesi XSS Saldırısı Altında appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber dünyada tehlike çanları çalıyor! Kötü niyetli kişilerin, popüler bir sanal tur oluşturma aracı olan Krpano’daki kritik bir güvenlik açığını kullanarak yüzlerce web sitesine saldırdığı ortaya çıktı. “360XSS” olarak adlandırılan bu saldırı, arama sonuçlarını manipüle etmeyi ve büyük ölçekli bir spam reklam kampanyasını desteklemeyi amaçlıyor.
The Hacker News’in haberine göre, güvenlik araştırmacısı Oleg Zaytsev tarafından ortaya çıkarılan bu olayda, saldırganlar Krpano çerçevesindeki bir siteler arası komut dosyası çalıştırma (XSS) zafiyetini silah haline getirdi. Bu zafiyet, saldırganların yüzlerce web sitesine kötü amaçlı komut dosyaları enjekte etmesine olanak sağladı.
Oleg Zaytsev kimdir?
Oleg Zaytsev, siber güvenlik alanında tanınmış bir araştırmacıdır. Zayıflık keşifleri ve siber güvenlik farkındalığına katkılarıyla bilinmektedir.
Saldırının temel noktaları şunlar:
krpano HTTPServer
‘daki güvensiz serileştirme özelliğini kullandı.Saldırganlar, Krpano’nun eski sürümlerinde bulunan ve uzaktan kod yürütme (RCE) olarak bilinen kritik bir zafiyetten yararlandı. Bu zafiyet sayesinde, web sitelerine zararlı kodlar enjekte edebildiler. Bu durum, yetkisiz sunucu erişimine, veri hırsızlığına, web sitesi tahrifatına ve hatta kötü amaçlı yazılım dağıtımına yol açabilir.
Bu olay, web uygulamaları için zamanında yazılım güncellemelerinin ve proaktif güvenlik izlemesinin önemini bir kez daha vurguluyor. Eğer Krpano kullanıyorsanız veya kullanan bir web siteniz varsa, derhal en son sürüme güncelleyin ve sunucu yapılandırmalarınızı güvenlik açıkları için kontrol edin.
Siber güvenlik tehditleri sürekli gelişiyor. Bu nedenle, web sitesi sahipleri ve geliştiricilerin güvenlik konusunda dikkatli olmaları, yazılımlarını güncel tutmaları ve düzenli olarak güvenlik taramaları yapmaları hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, bu tür saldırıların hedefi olmak kaçınılmaz olabilir.
The post Krpano: 350’den Fazla Web Sitesi XSS Saldırısı Altında appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Black Basta Ransomware Çetesinin Taktikleri Ortaya Çıktı appeared first on DijitalTurk.
]]>Siber dünyayı sarsan bir sızıntı ile karşınızdayız! Black Basta ransomware çetesinin bir yılı aşkın süredir devam eden gizli yazışmaları internete sızdırıldı. Bu sızıntı, çetenin karanlık taktiklerini ve üyeleri arasındaki iç çatışmaları gözler önüne seriyor.
Black Basta, 2022’den beri aktif olan ve özellikle sağlık ve üretim gibi kritik sektörleri hedef alan tehlikeli bir fidye yazılımı çetesidir. Yüksek fidye talepleri ve çift şantaj taktikleriyle tanınırlar.
18 Eylül 2023 ile 28 Eylül 2024 tarihleri arasındaki Rusça yazışmalar, Matrix mesajlaşma platformunda gerçekleşmiş ve 11 Şubat 2025’te (büyük ihtimalle 2024 olmalıydı) yayınlanmıştır. Bu sızıntı, Black Basta’nın operasyonel yöntemleri ve olası işbirlikleri hakkında benzersiz bilgiler sunuyor:
Bu sızıntının ardından güvenlik uzmanları, kuruluşlara şu önlemleri almaları konusunda çağrıda bulunuyor:
Black Basta gibi ransomware çetelerinin sürekli değişen taktikleri, siber güvenlik tehdidinin ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gösteriyor. Kuruluşlar, siber güvenlik önlemlerini sürekli güncel tutmalı ve çalışanlarını bu konuda bilinçlendirmelidir.
Unutmayın: Bu özet, The Hacker News makalesinden çıkarılan bilgilere dayanmaktadır. Orijinal bağlantının (2025 olarak belirtilmiş, muhtemelen 2024 olmalı) güncel olup olmadığını kontrol etmeniz, en doğru ve güncel bilgilere ulaşmanız için önemlidir.
The post Black Basta Ransomware Çetesinin Taktikleri Ortaya Çıktı appeared first on DijitalTurk.
]]>The post Microsoft ve Zimbra Ürünlerindeki Güvenlik Açıkları Alarm Veriyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA), Microsoft Partner Center ve Synacor Zimbra Collaboration Suite’i (ZCS) etkileyen iki önemli güvenlik açığını, aktif olarak kötüye kullanıldığı tespit edilen “Bilinen İstismar Edilen Güvenlik Açıkları (KEV) Kataloğu”na ekledi.
Söz konusu güvenlik açıkları şunlardır:
The Hacker News’in haberine göre, CISA (Cybersecurity and Infrastructure Security Agency – Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı), Microsoft ve Zimbra ürünlerini etkileyen kritik güvenlik açıklarını “Bilinen İstismar Edilen Güvenlik Açıkları (KEV) Kataloğu”na ekledi. Bu güvenlik açıkları aktif olarak kullanılıyor, bu da federal kurumlar ve diğer kuruluşların yamaları derhal önceliklendirmesi gerektiği anlamına geliyor.
Bu güvenlik açıkları, saldırganların sistemlere sızmasına, hassas verilere erişmesine ve hatta sistemlerin kontrolünü ele geçirmesine olanak tanıyabilir. Özellikle e-posta platformu olan Zimbra’daki açıklar, e-posta hesaplarının ele geçirilmesine ve yetkisiz erişime yol açabilir.
CISA, federal kurumların bu açıkları belirli bir süre içinde (genellikle birkaç hafta) yama ile kapatmasını zorunlu kılıyor. Ayrıca, özel sektördeki kuruluşların da bu güvenlik açıklarını derhal gidermesi şiddetle tavsiye ediliyor. KEV Kataloğu’na dahil edilmeleri, bu açıkların halihazırda kötüye kullanıldığının kanıtı niteliğinde.
Öncelikle, resmi CISA KEV Kataloğu’nu ve Microsoft/Zimbra duyurularını kontrol ederek güvenlik açıkları hakkında daha fazla bilgi edinin. Ardından, vakit kaybetmeden satıcı tarafından sağlanan yamaları uygulayın. Bu, siber saldırıları, veri ihlallerini ve olası sistem tehlikelerini önlemenin en etkili yoludur.
Unutmayın: Siber güvenlik, sürekli tetikte olmayı ve proaktif önlemler almayı gerektirir. Bu uyarıyı ciddiye alın ve sistemlerinizi korumak için hemen harekete geçin!
CISA (Cybersecurity and Infrastructure Security Agency – Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı): ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren, ülkenin siber ve fiziksel altyapısını korumakla görevli federal bir kurumdur. CISA, siber tehditlere karşı farkındalığı artırmak, güvenlik açıklarını tespit etmek ve gidermek, olaylara müdahale etmek ve kritik altyapı sektörleriyle işbirliği yapmak gibi çeşitli faaliyetlerde bulunur.
The post Microsoft ve Zimbra Ürünlerindeki Güvenlik Açıkları Alarm Veriyor! appeared first on DijitalTurk.
]]>